İspanya

İstanbul, sırasıyla Vizigotların İber Yarımadası’na yerleşmesine (5.yy), Endülüs’ün (8.yy) ve sonra İspanya Krallığının kurulmasına (15.yy) nasıl yol açtı?

Barcelona’nın İzmit’le ilgisi nedir?

İlk el bombasını kim yaptı?

Gazi kedilerin deniz zaferi.

Boğa güreşi Güneydoğu Anadolu’dan olabilir mi?

1943 Real Madrid 11 – Barcelona 1  Bu nasıl sonuç?

Ya da Katalanlar neden Arena’yı AVM’ye çevirdiler?

Neler gezilir, nerede eğlenilir, yenir, içilir?

Akdeniz çanağında her şey ve herkesin kaderi birbiriyle ilgilidir. İstanbul Cebelitarık Boğazı’na, Toulouse Kapadokya’ya, Foça ise Marsilya’ya tarihin görünmez ama güçlü düğümleriyle bağlıdır.

M.Ö 3.yy’da yaşamış Kartacalı komutan Hamilcar Barca, Barcino yani Barcelona şehrinin kurucusudur. Ordusundaki filleriyle meşhur oğlu Hannibal ise Kartaca’nın yenilgisinden sonra Pers ordusunun başına geçerek Roma donanmasının ilk defa Persler karşısında bozguna uğramasını sağlamıştır. Rivayet edilir ki ahşap gemilere rampalamadan önce kuyruğu yanmakta olan kediler fırlatmış ve yangına yol açmış, göğüs göğüse çatışmadan hemen önce ise düşmanın arkasına savrulan içleri zehirli yılanlarla doldurulmuş testiler vasıtasıyla ilk el bombasını kullanmıştır. Hannibal’in mezarı İzmit’tedir.

Yeniçerilerin Bektaşiliği örneğinde olduğu gibi, Roma İmparatorluğu Lejyonları da halkın genelinden farklı olarak Mitraizm’e inanıyordu. Bu din Mezopotamya kaynaklıdır. Güneş tanrı Mitra’ya, eski tanrı boğayı kurban ediyorlardı. Boğa tanrıça Kibele’nin oğluydu ve Toroslar’a ismini vermişti. Yunan mitolojisinin yerleşmiş olduğu, Anadolu, Yunanistan ve İtalya’da Mitraizm çok önemli bir alan bulamadı. Ancak daha önce Helen (Yunan) Uygarlığıyla tanışmamış olan İberya (İspanya), Roma askerleriyle gelen Mitraizm’in çok etkisinde kaldı. Günümüzde Hristiyan inanç sistemi ve Meryem Ana törenlerine adapte edilmiş boğa güreşlerinin kökeni budur. Barcelona’nın en önemli kenti olduğu Katalan bölgesinin halkı bu törenleri, İspanyol milliyetçiliğinin sembolü olarak görür. Diktatör Franco’ya olan hınçlarının bir nişanesi de, Barcelona’nın en önemli Boğa Güreşi Arena’sının bugün bir alışveriş merkezine çevrilmiş olmasıdır. Katalanlar “la corrida”yı yasaklamıştır.

4.yy’da papaz Arius ve 5. Yüzyıl’da papaz Nestorius, Hristiyan konsillerinde Hz. İsa’nın insan olduğunu iddia ettiler. Bu iç savaşlara yol açtı. Bu görüştekiler Bizans topraklarını terk etmek zorunda kaldılar. Doğuda Mardin, Urfa ve güneyine yerleştiler. Nasturilik doğdu. 1-2 yüzyıl sonra onların çevirileri sayesinde İslam Uygarlığı Sokrates, Eflatun, Aristoteles gibi düşünür ve bilim insanlarıyla tanıştı. Batıda ise İzmit’te (Nicomedia) Nestorius’un öğrencisi olan Vizigot prensinin tahta geçmesi ile şimdiki Bulgaristan’da yerleşmiş Vizigotlar, Bizans’ın elinin ulaşamayacağı İspanya’ya kadar kaçmak zorunda kaldılar. Bugünkü İspanya’nın Vizigot kökleri böyle oluştu. Nasturiler’in meşalesini taşıdığı uygarlık ateşi ise İslam Uygarlığı eliyle diğer taraftan, yani güneyden Endülüs’e taşındı.

M.S 711’de Cebelitarık Bizanslı komutanın idaresinde bir kaleydi. Vizigot kralının nefsine hakim olamayıp, Bizans komutanının kızına tecavüzü tarihi değiştirecek olaylar zincirini başlattı. İstanbul’daki Doğu Roma İmparatoru’nun emrindeki bu komutan, intikam için İberya’nın kapılarını Tarık Bin Ziyad liderliğindeki Arap ve Berberi ordusuna açtı ve Endülüs’te Arap hakimiyeti başladı.

15.yy’da İberik Yarımada üç önemli devletçe paylaşılıyordu. Portekiz, Castilla ve Aragon Krallıkları.

Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u alışı, Hristiyan dünyasında büyük bir düş kırıklığına yol açmıştı. Vatikan’daki Papa bir cevap verilmesinin gerektiğine inanıyordu. Fatih’e karşı bir güç gösterisi ise düşünülemezdi. Dolayısıyla hedef Endülüs’te İslam Uygarlığı’nın son kalesi Gırnata (Granada) oldu. Castilla’lı İsabelle ve Aragon’lu Ferdinand, Papa vasıtasıyla evlendirildi ve kurulmasıyla Avrupa’nın en büyük gücü ortaya çıktı: İspanya!

Gırnata Emiri; II. Beyazıt’tan yardım istedi, ancak Cem Sultan olayları nedeniyle böyle bir yardım gerçekleşemedi ve Gırnata düştü (1492).

Günümüzde Katalan Özerk Bölgesi’nin başkenti olan Barcelona aynı zamanda, limanı, sanayii ve turizmi ile İspanya’nın en zengin şehridir. Birçok önemli uluslararası şirketin merkezi burada bulunur. Son yıllarda turizm öylesine gelişmiştir ki, turizmin bu kadarına hayır diyen bir hareket ortaya çıkmıştır. Yeni otel ve restoranlara ruhsat verilmemektedir.

Barcelona FC, sadece bir futbol kulübü değildir. Ezildiğine inanan bir kurucu unsur olan Katalanlar’ın medar-ı iftiharı ve neredeyse milli takımıdır. Başkanları Suryol Frankistlerce öldürülmüştür. 1943’te Barcelona’nın evinde kazandığı 3-0’ın rövanşında kolluk güçlerinin namlularının tehdidiyle kaybetmek zorunda bırakılan takım, bu işi abartarak tehdidin herkesçe anlaşılmış olmasını sağlamıştır. Bugün sporun her dalında çok başarılı bir camiadır.

1999’da Birleşik Krallık Mimarlar Ödülü ilk olarak bir kişiye değil, bir şehre verilmiştir. Barcelona muhteşem şehir planlaması sayesinde bu onura layık görülen tek şehirdir.

Karakteristik özelliği olan farklı olma arzusu, mimarisinin, modernliğinin açıklamasıdır. O sadece Madrid ile değil, Paris, Roma, Londra ile yarışmalıdır. Arap hükümranlığından sonra süren Endülüs etkisinin ismi olan mudehar üslup ve gotik mimariyi yepyeni bir anlayışla karıştırarak “modernista”yı ortaya çıkarmışlardır. Bu tarzın en önemli mimarı Antonio Gaudi, La Sagrada Familia Katedrali’nin yaratıcısıdır. Tamamen doğadan alınmış çizgileri ve inanılmaz üslubu ile Barcelona’nın en önemli şaheseridir.

Sıkça Sorulan Sorular

- Vize Bilgileri

Schengen Bölgesi’ne mensup ülkelerdendir. Umuma Mahsus Pasaport (Bordo Pasaport) hamilleri vizeye tabidir. Diplomatik, Hizmet ve Hususi Pasaport hamilleri ise anılan ülkeye yapacakları seyahatlerinde vizeden muaftır.

- Uçuş Süreleri

İstanbul ile, ülkenin başkenti olan Madrid arası uçuş süresi yaklaşık olarak 4 saat 30 dakikadır. İstanbul - Barselona uçuşu 3 saat 50 dakika, İstanbul - Malaga 4 saat 40 dakika, İstanbul - Bilbao uçuşu ise 4 saat 10 dakikadır

- Para Birimi İspanya, Euro bölgesi ülkelerindendir. Seyahatiniz için yanınıza Euro almanızı ve bunun ufak birimlerini yanınızda bulundurmanızı öneririz.

- Saat Dilimi Türkiye ile İspanya arasında -1 saat fark bulunmaktadır. Türkiye’de saat 12.00 iken İspanya’da 11.00'dir.

- Telefon Kullanımı

Tüm cep telefonu operatörleri, hattınız uluslararası dolaşıma açıksa kullanılabilmektedir.

- Gezi İçin Alınabilecek Kıyafet ve Gerekli Eşyalar Yanınıza kolayca giyip çıkarabileceğiniz tişörtler, kısa ve uzun kollu gömlekler, pamuklu pantolonlar, rahat yürüyüş ayakkabıları ve akşamları için oldukça ince bir mont almanızı öneririz. Bunun dışında şapka, güneş gözlüğü, güneş kremi, olası gürültüye karşı kulak tıkacı, fotoğraf makinesi, video kamera ve bunların şarj aletleri ve yedek hafıza kartları da getirebilirsiniz.

- Yemek Kültürü İspanya Akdeniz Mutfağının en iyi örneklerini bulabileceğiniz, özellikle deniz ürünleri konusunda zengin bir yemek kültürüne sahiptir. İspanya’nın en bilinen iki yemeği Tapas ve Paella’dır. Geziniz esnasında bunları denemenizi öneriyoruz.

- Elektrik İspanya’da elektrik 220/230 volttur ve C tipi ikili ince yuvarlak ve F tipi ikili kalın yuvarlak prizler kullanılmaktadır.

- Alışveriş

Endülüs Bölgesi’nde deri ürünleri hem kalite hem de işçilik açısından oldukça gelişmiştir. Granada’da Alcaiceria geçmişte olduğu gibi günümüzde de canlı bir alışveriş bölgesidir. Buradaki dükkânlar size hediyelik eşya yanında birçok farklı ürün sunmaktadır. Diğer şehirlerde de benzer alışveriş imkânları bulunmaktadır.

- Sosyal Yaşam

Burada kadınlar kendi aralarında ve erkeklerle iki yanaktan öperek selamlıyorlar. Erkekler ise kendi aralarında tokalaşmayı tercih ediyorlar. İspanyollar dokunmayı seven insanlar ve konuşurken ve şaka yaparken oldukça fazla dokunuyorlar. Yaşlılara burada oldukça saygı gösteriliyor.

Burada insanlar birbirlerine yakın mesafede iletişim kuruyorlar. Siz orada turist dahi olsanız sizinle iletişime geçerken oldukça yakın duruyorlar ve onları için normal olan bu. Sizin de kendinizi uzak tutmamanız gerekiyor.

Burada bir kafede veya restoranda hatta hiçbir yerde bahşiş bırakma geleneği yok.

Endülüs’te genç erkekler sokakta yürüyen kadınlara övgüde bulunabiliyorlar ve kadınlar bunu taciz olarak algılamıyorlar. Cevap vermeden yürümeye devam ediyorlar tabi övgüde bulunan erkek ilgilerini çekmediyse.